Ümraniye Mutlu Son Masaj Hizmeti

Ümraniye Mutlu Son

Anders kahve makinesine yönelip sürahiyi yerine koydu. Sırtı ve kollarının üstü Ümraniye Mutlu Son hemen hemen bembeyazdı, fakat kollarının alt kısmı bronzlaşmıştı. Tıpkı yazları kamyon şoförlerinin kollarının olduğu gibi. Aynı şey bacaklarında da görülüyordu. “Normalde geceleri kütük benzer biçimde uyur, ” dedi. “ama sen uyumuyorsun?” “Nereden anlamış oldun?” “Onun kütük benzer biçimde uyuduğunu söylemenden.” “Kendisi öyle uyuduğunu söylüyor.” “Biri üst katta bir iki adım atınca hemen uyandın doğrusu öyle mi?” Anders, Harry’ye baktı ve başını evet anlamında salladı. “Haklısınız, Müfettiş. Uyuyamıyorum.

Tüm bu olanlardan sonra bu o denli da kolay değil. Yatakta düşünüp duruyorsun ve aklına binlerce kuram geliyor.” Harry kahvesinden bir yudum aldı. “Aralarında benimle paylaşmak istediklerin var mı?” Anders omuzlarını silkti. “Toplu katliamlarla ilgili pek bir şey bilmiyorum. Eğer bu o tür bir şeyse.” “Değil. Bunlar seri katliam. Arada büyük fark var.” “Doğru. Fakat kurbanlarının hepsinin ortak bir noktası bulunduğunu fark etmediniz mi?” “Hepsi genç kadınlar. Başka ne var?”

Ümraniye Mutlu Son

“Hepsi birazcık sex düşkünü. Daha şu demek oluyor ki öylelerdi.” “Öyle mi?” “Gazetelerde her gün okuyoruz. Gazetelerde yazanlardan bu kadınların ne tür kadınlar oldukları anlaşılıyor.” “Lisbeth Barli evli bir kadındı ve bilgilerime göre da eşine sadıktı.” “Evlendikten sonra evet, ama peki evlenmeden önce grubuyla bütün ülkeyi dolaşıp dans ederken? O denli saf olmayın, Müfettiş.” “Mm. Peki bu benzerlikten çıkardığınız sonuç nedir?” “böyle yaşam ve ölüm konularında topluluğu yönlendirmeye çalışan katiller kendilerini Tanrı zannederler. Ve İncil’de, İbraniler, on üçüncü bölüm dördüncü bapta zina edenlerin Tanrı tarafından cezalandırılacağı yazar.”

Harry başıyla onayladı ve saatine baktı. “Bunu dikkate alacağım.” Nygård fincanıyla oynuyordu. “aramış olduğunı bulabildin mi?” “Öyle de denebilir. Bir pentagram buldum. Sen de kilise dekorasyonuyla ilgilendiğine gore bunun ne demek bulunduğunu biliyorsundur.” “Beş köşeli yıldızdan mı bahsediyorsun?” “Evet, bir seferde çizilen. Bu şekilde bir işaretin neyi sembolize edebileceğiyle ilgili bir fikrin var mı?” Harry’nin başı masaya eğbilimselşti ama çaktırmadan Nygård’ın yüzüne bakıyordu.